Miras hukukunda külli halefiyet ilkesi hakimdir. Bu ilke uyarınca miras bütün olarak kendiliğinden mirasçılara geçer.
Burada mirasın ne demek olduğu önemlidir. Miras, murisin hak ve alacaklarının yanı sıra borçlarını da ifade eder. Anlaşılacağı üzere mirasçılara murisin hak ve alacaklarının yanında borçları da geçmektedir.
Peki mirasçılar bu borçlardan nasıl sorumludur?
Mirasbırakanın Borçlarından Kimler Sorumlu?
Mirasbırakanın borçlarından yasal mirasçılar ve atanmış mirasçılar sorumludur. TMK 599/2’ye göre bu sorumluluk kişisel sorumluluktur.
Kişisel sorumluluktan kasıt mirasçının murisin borçlarından kişisel malvarlıkları ile sorumlu olduğudur. Yani bir mirasçı murisin borçlarını terekeden karşılayamadığı durumlarda kendi malvarlığı ile karşılamak zorundadır. Ayrıca bu sorumluluk sınırsızdır.
Mirasçıların kişisel ve sınırsız sorumluluğunun iki istisnası bulunmaktadır:
Terekenin Resmi Tasfiyesi: Terekenin tasfiyesi halinde mirasçılar murisin borçlarından sorumlu olmazlar.
Terekenin Resmi Defterinin Tutulması: Eğer terekenin resmi defteri tutulmuşsa mirasçılar defterde yazan borçlardan sorumludurlar.
Eğer mirasbırakanın birden fazla mirasçısı varsa bunlar tereke borçlarından müteselsil sorumlu olurlar. Yani murisin alacaklısı dilediği mirasçıdan alacağını talep edebilir.
Ancak iki durum halinde mirasçıların müteselsil sorumluluğu ortadan kalkabilir:
- Alacaklının Borcun Bölünmesine Razı Olması: Eğer mirasçılar borcun bölünmesine ilişkin anlaşma yapmışlarsa ve alacaklı da bu anlaşmaya rıza göstermişse müteselsil sorumluluk ortadan kalkar.
- Miras Paylaşımı Üzerinden 5 Sene Geçmesi
Tereke Borçlarından Sorumluluk
TMK’ya göre Mirasçılar, murisin borçlarından değil terekenin borçlarından sorumludur. Kanun koyucu burada mirasçıların sorumluluğunu arttırmıştır. Zira tereke borcu murisin borçlarından daha kapsamlıdır.
Örneğin murisin ölümünden sonra ortaya çıkan cenaze giderleri, defter tutma masrafları gibi masraflar tereke borcu sayılır ve mirasçıların sorumluluğundadır.
Kefalet Borçlarından Sorumluluk
TMK madde 630’a göre
“Mirasbırakanın kefaletten doğan borçları defterde ayrı bir yere yazılır ve mirasçılar, mirası kayıtsız ve şartsız kabul etmiş olsalar bile, bu borçlardan terekenin iflâs hükümlerine göre tasfiyesi hâlinde kefalet sebebiyle alacaklı olanlara ne düşecek idiyse ancak o miktarla sorumlu olurlar.”
Kefalet borcundan söz edilebilmesi için asıl borçlunun borcu ödememiş olması gerekir. Eğer asıl borçlu borcu ifa etmişse veya başka sebeplerle borç sona ermişse bu durumda kefalet borcundan söz edilmez.
Eğer bir kefalet borcu doğmuşsa mirasçılar terekenin defteri tutulduğu durumlarda defterde yazılmış olan miktar kadar sorumlu olurlar. Aksi takdirde tüm kefalet borcundan sorumludurlar.
Vergi Borçlarından Sorumluluk
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre mirasçılar, murisin vergi borçlarından miras payları oranında sorumludurlar.
Mirasçılık Sıfatını Kaybeden Kişilerin Sorumluluğu
Mirasın Reddi Halinde Sorumluluk
“Reddi Miras Nedir?” adlı yazımızda mirasın reddi konusunu ve şartlarını uzunca anlatmıştık. Detaylı bilgi için yazımızı okuyabilirsiniz.
Kural olarak mirası reddeden mirasçı, mirasbırakanın borçlarından sorumlu değildir. Ancak kanun koyucu mirasçıların kötüniyetli olması halinde alacaklıları korumak için mirasın reddinin iptal edilebileceğini hükme bağlamıştır.
Mirastan Feragat Halinde Sorumluluk
Mirastan feragat sözleşmesi, müstakbel mirasçı ile mirasbırakan arasında imzalanan ve mirasçının mirastan vazgeçmesini konu alan bir hukuki işlemdir. Feragat ivazlı veya ivazsız şekilde yapılabilir.
Mirastan feragat eden kişi tereke borçlarından sorumlu olmayacaktır. Ancak ivazlı feragat eden mirasçı mirasbırakanın malvarlığından karşılık elde ettiği için bazı hallerde tereke borçlarından sorumlu olacaktır. TMK madde 530’da sayılan bu haller:
- Miras açıldığı anda tereke borçları karşılayamıyorsa
- Borçlar mirasçılar tarafından ödenmiyorsa
Kanun koyucu bu iki şartı aynı anda aramıştır. Ayrıca ivazlı feragat eden mirasçı sadece murisin ölümünden önceki 5 sene içinde almış olduğu karşılıktan, miras açıldığı andaki zenginleşmesi tutarında sorumludur.
- Mirastan Yoksunluk Halinde Sorumluluk
TMK madde 578’de sayılan hallerin varlığında kişi mirastan mahrum hale gelir. Bu haller:
- Mirasbırakanı kasten ve hukuka aykırı olarak öldüren veya öldürmeye teşebbüs edenler,
- Mirasbırakanı kasten ve hukuka aykırı olarak sürekli şekilde ölüme bağlı tasarruf yapamayacak duruma getirenler,
- Mirasbırakanın ölüme bağlı bir tasarruf yapmasını veya böyle bir tasarruftan dönmesini aldatma, zorlama veya korkutma yoluyla sağlayanlar ve engelleyenler,
- Mirasbırakanın artık yeniden yapamayacağı bir durumda ve zamanda ölüme bağlı bir tasarrufu kasten ve hukuka aykırı olarak ortadan kaldıranlar veya bozanlar.
Böyle bir durumda kişi mirasçı olamayacağından dolayı tereke borçlarından da sorumlu olmayacaktır.
Mirasbırakanın Borcunu Ödeyen Mirasçının Diğer Mirasçılara Rücu Hakkı
Mirasçıların sorumluluğu kendi miras payları oranı kadardır. Ancak bir mirasçı bu oranı aşarak borç ödemesi yaptığı durumlarda fazla kısım için diğer mirasçılara rücu yani başvurma hakkına sahiptir.
Ancak bu kuralın uygulanmadığı iki durum vardır:
- Mirasbırakan Farklı Bir Kural Getirmiş Olabilir
- Mirasçılar Kendi Aralarında Farklı Bir Düzenleme Yapmış Olabilir.
Her iki durumda da rücu hakkı doğması halinde kişiler artık miras payları oranına göre değil, yeni kurala göre rücu edecekleri miktarı belirlerler.