Türk Medeni Kanunu’nun 165. Maddesinde “Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.” denilerek akıl hastalığı boşanma sebebi olarak gösterilmiştir.
Burada hangi akıl hastalıklarının boşanmaya sebep olarak gösterileceği önem taşımaktadır. Kanun koyucunun da belirttiği gibi akıl hastalığının geçmeyecek olması resmi sağlık kurulu kararıyla ispatlanırsa boşanma kararı verilecektir.
Kanun metninden de anlaşılacağı üzere sadece akıl hastalığı boşanma sebebi olarak kabul edilmiştir. Başka herhangi bir hastalık sebebiyle boşanma davası açılamaz.
Ayrıca akıl hastalığının evlilikten sonra ortaya çıkmış olması gerekir. Akıl hastalığına sahip olmak evlilik engeli oluşturacağından dolayı evlilik öncesinde de var olan bir akıl hastalığından dolayı evlilik butlanı davası açılabilir.
Akıl hastalığı sebebiyle boşanma davası her zaman açılabilir. Burada davacının iyi niyetli olması için makul sürede boşanma davası açması da beklenmemiştir. Yani davacı 10 sene evli kaldıktan sonra akıl hastalığı sebebiyle boşanma davası açabilir. Yeter ki davayı açtığı dönemde hala şartlar var olsun.
Akıl hastalığı sebebine dayanarak açılan boşanma davasında akıl hastası olan eşe herhangi bir kusur isnat edilemeyeceği için bu sebepten dolayı açılan boşanma davasında davacı maddi veya manevi tazminat isteminde bulunamayacaktır.
Yoksulluk nafakası için kusur aranmayacağından dolayı akıl hastası olan eş aleyhine yoksulluk nafakası kararlaştırılabilir.
Akıl Hastalığı Sebebiyle Boşanma Davasının Şartları
Akıl hastalığı nisbi boşanma sebebi olarak kabul edilmiştir. Yani eşlerden birinin akıl hastası olması boşanmak için yeterli bir sebep değildir. Akıl hastalığından dolayı boşanma davası açılabilmesi için şu şartların var olması gerekir;
Eşlerden Biri Akıl Hastası Olmalıdır.
Bir kişide akıl hastalığının olup olmaması tıp biliminin kapsamına giren bir konudur. Bundan dolayı da eşlerden birinde var olduğu iddia edilen akıl hastalığı resmi sağlık kurumundan alınan belgeyle ispatlanmalıdır. Eşin duygu durumunda var olmuş olan birkaç değişiklik veya sinir nöbeti akıl hastalığı kabul edilerek boşanma davasına konu yapılamaz.
Eşin Akıl Hastası Olması Diğer Eş İçin Hayatı Çekilmez Kılıyor Olmalıdır.
Ortak hayatın çekilmez bir hale gelip gelmediğini hakim takdir edecektir. Hakim bu konuda sağlık kurulu raporunu dikkate alacaktır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2007/6730 E. 2008/4453 K. Kararında davalıda bulunan akü hastalığının diğer eşin hayatını çekilmez kılıp kılmayacağının resmi sağlık raporu belirlendikten sonra karar verilmesi gerektiği açıklanmıştır. Eğer hastalık diğer eş için ortak hayatı çekilmez kılacak nitelikteyse o zaman boşanmaya hükmedilecektir. Tersi durumda boşanma davası reddedilecektir. Akıl hastalığı sebebiyle hayatın çekilmez olduğunu davacı ispat edecektir.
Akıl Hastalığının Geçmeyecek Olması Resmi Sağlık Raporu ile Belirtilmelidir.
Kanun metninden de anlaşılacağı üzere akıl hastalığının resmi sağlık raporu ile geçmeyeceği ispatlanmalıdır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 14.07.2003 tarihinde vermiş olduğu karara göre mahkemenin resmi sağlık kurulu raporu alınmadan hüküm kurması usul ve yasaya aykırıdır.
Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davasının şartlarının değerlendirilmesi ve bu hukuksal nedene dayanarak boşanma davası açmak için büromuzun boşanma avukatından hizmet alabilirsiniz.
